BAŞARI OLMAZSA BU HAYAT ÇEKİLMEZ

İyi bir hayat yaşamayı kim istemez ki? Mutlu mesut yaşamak hepimizin hakkı değil mi? Mutlu ve iyi bir hayatı elde edebilmenin sırrı başarılı olmaktan geçiyor. Bunu kim inkar edebilir? Ben değil. Kesinlikle ben değil.
Başarı ölçütlerim biraz değişkendir. Duygusal yönüm daha baskın olduğu için insanları birbirleriyle değil kendileri ve sahip olduğu özellikler ve olanaklarına göre değerlendiririm genellikle. Ama hayat pek de duygusal yaklaşmıyor bize. Hatta biraz fazla acımasız oluyor. Onunla mücadele ederken çok çalışıp çok yorulabiliyoruz. Ama hayat oyununu kurallarına göre oynadığımızda ise kazanan biz oluyoruz. Başarılı oluyoruz. Seçeneklerimiz artıyor. Seçilen değil, seçen oluyoruz.
Başarma isteği içgüdüsel olarak hepimizde var. Hayatta kalma içgüdüsü bir anlamda. Başarmak için doğamıza uygun olan hedeflerin peşinden gitmeliyiz. Aksi halde çuvallıyoruz. Bu yüzden doğamızı tanımamız gerekiyor. Bir anlamda kendimizi tanımamız, diğer yandan ne istediğimizi bilmemizin ötesinde ne isteyebileceğimizin sınırlarını kestirebilmemiz gerekiyor. Kendimizi bilmekten başka daha önce bahsettiğim oyunun kurallarını iyi öğrenmek de başarının önemli bir anahtarı. Nasıl yapılacağını öğrenmeden bir şeyi yapmaya çalışmak, tam başarmak üzereyken başarıya ne kadar yakın olduğumuzu görememek de başarısızlıkla sonuçlanır. Ama unutulmamalıdır ki başarısız olan biz değilizdir aslında. Bazen kullandığımız yöntem, bazen zamanlamamız, bazen yanlış hedef başarısızlıkla sonuçlanır. Ve bu bizim üzerimize bir etiket gibi yapışmamalı, buna izin vermemeliyiz. Bu olayın bizi temsil etmediğini görebilmeliyiz. Düşünce kalkmasını bilmeliyiz.
Yoksa benzer her mücadelede paralize oluruz. Bir önceki başarısızlık bir yük gibi omuzlarımızda, bir engel gibi önümüzde, pranga gibi ayağımızda bizi çaresiz yapar. Başarı gözde büyür de büyür hayal olur.
Unutmak gerekli geçmişteki başarısızlıkları. Uyanmak gerekli her sabah yeni bir güne, taze bir bilinç, akılcı hedefler ve başarma isteğiyle.

Etiket:

1 yorum:

  1. Ne kadar doğru tespitler.Yazı ve paylaşım için teşekkürler.Mümin Sekman'ın bu kitabını seneler önce okumuştum ama hala ara ara açıp,göz atıyorum.Aslında belkide bildiğimiz ama hatırlamamız gereken çok güzel konular içeriyor.

    YanıtlaSil