KONSEPT PLAN (FONKSİYON DİAGRAMI, İŞLEV ŞEMASI)

Konsept

Geleneksel yaklaşımda peyzaj tasarımı genellikle; müşteri öncelikleri, alandaki göstergeler ve muhtemel kullanıcıların ihtiyaçlarının araştırılmasıyla başlar. Bu sürecin kayıt altına alınması yazı yoğunluklu bir şekilde; alanda mevcut verilerin envanteri ve/veya alan analizleriyle olmaktadır.
Bundan sonraki aşama ise, özgün bir mekanın oluşturulmasını destekleyen bir dizi görüşü içine alan peyzaj konsepti aşamasıdır. Genellikle bu düşünceler araştırmalar uzamında mantıksal sıralamada oluşmakta ama bazense araştırma öncesine dayanmakta ve daha sonraki araştırma evresinden sonra saflaşmakta veya değişikliğe uğrayabilmektedir.

Geleneksel Felsefik Konsept

Felsefik konseptler alanın zihinde bir resminin, özgün karakterinin, amacının ve projenin esas ruhunun oluşturulmasında yer alan kavramlardır. Bu kavramsallaştırma aşaması; araziye alanın ruhunu vermekte, herhangi bir mekanı özel kimliği olan bir alan hüviyetine kavuşturmakta, estetiğin ve fonksiyonun özel anlamlarını katmaktadır. Bir tasarımcı için bu aşama, tasarımcının kendi kendini, “bu alanın gerçekte ne olduğu”  konusunda sorguladığı ve bu sorgulamayla kalemine güç kattığı aşamadır. Sağlam, çok yönlü ve taklitçilikten uzak bir felsefik temelden güç alan tasarımlar belirgin bir kimliğin güçlü ruhunu taşımaktadırlar. Her kişi her alanda kendi yaşantısı ışığında özel bir mekan deneyimlemektedir. Ancak ne yazık ki birçok profesyonel tasarım, eski yunanda genuis loci olarak bilinen ve alanın belirli bir ruhu olduğuna işaret eden bu kavramdan yoksundur. Tasarımcılar bu ruhu, alanın gerçekte ne istediğini sorgulayarak, bunu anlatacak, amaçlanan kullanım ve tasarım formlarını algılanan bir şekle keşfedip tanımlamaya ihtiyaç duyması gerekmektedir. Ancak böylece alanın ruhunu kavramasını sağlayarak, genius loci yı alanda başat bir hale getirebilirler.
Tasarımcı bu alanları geliştirebilmek için anlayışlı (empati kurabilen) bir yapıya sahip olmalıdır. Kullanıcı veya müşterilerin, durum duygu ve koşullandırmalarını anlamak ve onlarla özdeşlemek bu aşamada mecburi bir durumdur. Peki bu projeyle bütünlük oluşturacak ülküler, inanış veya değerler nedir ve bütün bunlar kişisel veya kültürel anlamda gerçek bir anlayış ortaya koyma amacıyla fiziksel bir forma dönüştürülebilir mi?
Bu sorular ancak yapılan örnekleri inceleyerek ve bu ürünlerin, kişi üzerindeki etkileriyle, daha öncesinde tasarımcının amaçladığı etkiler arasındaki tutarlılığın olup olmadığı sorgulanarak cevaplanabilmektedir.
Örneğin San Francisco Embarca Dero Plaza’daki Halprin Çeşmeleri “Kaliforniya çarpıklık demeti” ve kırık dörtgen formlarını içermektedir. Yıkılmış bir kentsel Fabrika mekanını ve kaosu sembolize eden bu ürün kentin bir fay hattı üzerinde olduğunu ve bir dizi deprem sonucunda ne hale gelebileceğini hatırlatma içindir.


Bir başka örnekte ise doğadaki yaşam ve ölüm döngüsünü oval formlu yürüyüş yollarıyla sembolize eden bir kurakçıl peyzaj (xeriscape) sergi bahçesi bulunmaktadır. Yakın olarak geçirilmiş işlemeli taş duvar doğal ekosistemlerdeki organizmaların çeşitliliği ve birbirine bağlılığını temsil etmektedir.

Bu küçük bahçede ise bahçe sahiplerinin beklediği evlilik ve bu evlilik sonucu iki ailenin yeni bir evde birleşmesinden hareketle bir sembolizme gidilmiştir. 4 noktalı yıldız biçimli bahçede dört insanın kaynaşmasını, ortadaki soliter kaya ise ailenin merkezinde bulunan kalbi temsil etmektedir.   

                                                   

Sembolik formlar ise alana eşsiz bir uzam oluşturmakta ve ayrıca her kullanıcıda belirgin biçimde farklı algılarla bir mitsizim duygusu uyandırmaktadır. Geleneksel Japon bahçeleri zengin sembolizmleriyle, farklı anlamlandırmalara açık bahçelerdir. Kumdaki kayalar bir gözlemciye okyanustaki gemileri çağrıştırabilirken, insanlar bir buluttan diğerine dalgalanmaktadırlar.




Genelde batıdaki bahçe tasarımı (Avrupa ve Kuzey Amerika) felsefik derinlikten veya sembolizmden yoksundur. Ama bu yaklaşımda bunlara ihtiyacı da yoktur. Burada tasarımcı, alanın ruhuna ve anlamın incelenmesine yönelik araştırma yaptığında birçok fırsat bulacaktır.
Peki, ne gibi görüntüleri müşteriler veya tasarımcılar projelendirmek istemektedirler? Mekansal görüntüler ve sembolizm örnek olarak şunlarla ilişkilendirilebilinir;
-          Güç ve başarı olgusunun simgeleştirildiği alanların projeleri
-          Teknolojinin öneminin sergilendiği mekanlar
-     Suyu neşeli bir hayati element olarak kullanan bir nehir veya başka bir sulak alanla bütünleşmiş plazalar
-          Tarihi değerlerin önemini hatırlatan mahalle biriminde dönüşüm projeleri
-          Doğal ekosistemlerin korunmasını amaçlayan ve bütün insan ihtiyaçlarından üstün peyzajlar
-       Doğal ekosistemlerin korunmasını amaçlayan ve ekosistemin bütün insan hırslarından üstün olduğunu vurgulayan peyzajlar
-          Doğal kaynakların tahribini önlemeyi ve korumayı amaç edinmiş şirketlerin yer aldığı ve bu şekilde topluma mesaj verme kaygısı olan ofis kompleksi projeleri
-          Kullanıcıyı şaşırtarak rahatsız edecek, şoka uğratacak ve kafasını  karıştıracak provokatif mekanlar
-          Sakin edimler veya dinlence amacıyla yapılmış durağan alanlar
-          En önemli öğesinin sevinç olduğu eğlenceli çevreler
-          İnsaniyet veya yardımlaşma değerlerini tanımlayan bir alan
-          İlerleme ve buluşların görüntüsünü oluşturan proje alanları
-          Hassasiyet, erdem ve basitliği gösteren alanlar

Birincil olarak tasarımcı felsefik konseptleri alana veya müşteriye beğenisiyle örtüşecek şekilde tanımlamalı ve bundan sonraki aşamada ise bu felsefik, soyut haldeki konseptleri somutlaştıracak olan fiziksel formlara dönüştürmeye çalışmalıdır.
Çağrışım, esinlenme ve beyin fırtınası düşüncesinde birçok görüntü tasarısı yardımcı olabilmektedir. Örneğin gelişkin teknoloji mesajı dizenli çizgileri, geometrik yüzeyleri ve plastik, demir, beton gibi insan yapımı malzemeleri çağrıştırabilmektedir. Diğer yandan doğanın önemini vurgulamak amacıyla; çim, ağaçlar ve su gibi yumuşak malzemelerin baskın bir şekilde kullanıldığı organik formlar zihinde canlanabilmektedir. Eğlence alanlarında; canlı renkteki hareketli objelere rağbet görülürken, huzur temasının işlenmek istendiği alanların oluşturulmasında ise soluk renkteki durağan objeler ilk akla gelenlerdir. Başka bir soyut alan olan keşif olgusu ise gelişim ruhu düşüncesi konseptinde derinleşme ile ifade edilebilir.
Peki nasıl bir ruh, tasarımları genel amaç veya inanışlara uyumlu bir düzleme taşıyabilir? Uygun bir ruh beklide şu aşağıdaki karşıtlıklardan birkaçının sorgulanmasıyla çıkartılabilir,


bunlar;
Ciddiyet-Hafiflik
Aktiflik-Pasiflik
Sürpriz Olan-Aşina Olunan
İçe dönüklük-Dışa açıklık
Genele uyma-Karşı çıkma
İlham verici-Sakinleştirici
İnteraktiflik-Tek aşına olma
Ki bu durumları veya olguları düşündükten sonra, bunlara uyabilecek materyaller düşünülmelidir. Felsefik kökendeki konseptlerinden evrilerek soyut düşüncelerin formlara adapte edilmesi kısmına gelmeden önce, birçok konsept planın görüntüsel gerçeklikle örtüşmesi gerektiğinin altını çizmek gerekmektedir. Bazı ilginç fikirler diğerlerinden daha belirgin ve öne çıkan durumdadır. Burada dikkate alınması gereken aidiyet duygusu imkanların mümkün olduğunca artırılmasına çalışılarak kullanıcıların kendilerini rahat hissedecekleri, kendilerine ait olduğunu düşüneceği mekanların yaratılmasına çalışılmasıdır.
Bu aidiyetinde topluma daha çok kesimini kapsayacak şekilde artırılması amacıyla düz yumuşak, keskin, nemli sıcak, kuru, kaba dokulu tekstürlerin (yüzeylerin) oluşturulmasıyla sağlanabilir. Gene de bazı yerlere uygun deşen bu sıra dışı tasarımlar, genelde açık alanın bütününün tasarımında kabul görmemektedir. Aynısı eski moda, genel kabullere uyan ve klasik estetik kalıptaki peyzajlar içinde geçerlidir. Güzel kokular bu ruhların etkin bileşenlerinden biridir. Kullanıcıda farklı algılamalara yol açan sesler alana başka bir boyut katmaktadır. Hareketli bileşenler ve beden motivasyonu, peyzaj deneyimine katılma konusunda çok büyük bir potansiyele sahiptirler. Peki ama görüntüsel olmayan olgular Peyzaj tasarımı düşüncesinin Parçası olabilirler mi? Tasarım idesinde ilham kaynağı olabilirler mi?
Kentsel karakterli alanlarda sosyo-ekonomik mesajlar daha güçlü olabilmektedir. Surveyler (araştırmalar), halkın katılımı ve toplam ihtiyaçlarına karşı olmanın hepsi birlikte kültürel çevrenin daha iyi anlaşılmasında katkıda bulunan çalışmalardır. Bütün bağlamsal fırsatlar konseptlerin kalıba dökülmesinde etkin bir rol oynar ve peyzaj mimarlığı eğitiminin temel taşını oluştururlar. Alanı “dinleme” ve onun nasıl bir uzamda var olduğunu anlamak tasarımcıya daha sonrasında konsept oluştururken kendini daha rahat ifade edebileceği belli bazı kişisel yetenekler sunmaktadır.

 Alana Has Fonksiyonel Konseptler

Alana has fonksiyonel (işlevsel) konseptler alana özel bazı problemlerin çözümünde ve alanın konsept amaçlarına uygun bir şekilde hazırlanması konusunda önemlidir.
Bunlar;
Erozyonu önlemek
Bozuk drenajı ortadan kaldırmak
Hayvanlar nedeniyle oluşan zararın önüne geçmek
Vandalizmden korunmak
Ana sıkıntıları önlemek
Sınırlı bütçeyi verimli kullanmak
Olarak sıralanabilir.
Yukarıda sayıla, kullanıma yönelik amaçlar için gerçekleştirilen çözümler, belirgin mekansal ifadeler üzerinde bir etkisi vardır. Diğer birçok fonksiyonel konsept ki bunlar arasında özellikle kullanım alanları arasındaki ilişkiler, sirkülasyon düzlemleri ve diğer işleyen bir sisteme sahip tasarımların oluşturulmasında yardımcı olan başlangıç düşüncelerinin çözülmesi daha kolay bir yolla şematize edilebilmektedir.


Kullanım alanları ve aktivite bölümlemeleri (zonları) amorf baloncuklarla ifade edilebilir ancak burada çizimden önce bu kullanımların boyutlarını gerçeğe yakın bir şekilde hesaplamak, alan üzerindeki hacimlerine göre çizmek önemlidir. Çünkü bu aşama aktivite alanlarının ölçekli düşünülerek alana yerleştirilmesiyle, diğer kullanım alanlarının alacağı büyüklüğü etkileyerek onların bir proporsiyon dengesi içinde olması açısından önemlidir. Örneğin 50 araçlık bir park cebi doğrudan bu araçların yaratacağı ihtiyaçları doğuracak ve tasarım bu 50 araçlık park yerinin getirisi üzerine şekillenecektir.

Daha sonrasında özel ihtiyaçlarda bir baloncuk şeklinde ifade edilir ve sonraki aşamalarda duruma göre bu baloncuk tek ve bütün olarak veya iki parçalı bir kullanım halinde plan üzerinde yer almaktadır.


Basit oklar ise geçiş koridorlarını ve diğer yönlenme hareketlerinin tasarımı için kullanılmaktadır. Sonrasında anlaşılır olabilmesi için bu okların belli bir boya veya biçim hiyerarşisi içinde ; ana/lateral değişik yoğunluktaki geçiş koridorları ile araç/yaya trafiği gibi farklı kullanıcı tiplerini ayırt edici olmalıdır.






Yıldız veya çarpı işaretleri, önemli görsel noktaları, akitivite kesimleri, aykırılık potansiyeline sahip noktaları ve diğer yüksek derecede fark edilir olan kompakt bileşenleri ifade etmektedir.


Çentikler veya zigzaglı çizgiler duvar, manzara, bariyer ve şev gibi dikey çizgisel devamlılığa sahip elemanları nitelemektedirler.

                                      
·         Tasarım çalışmasının bu aşamasında sembollerin soyutlanması ve kolayca çizimi önemlidir. Kolay yeniden konumlandırılabilme ve yeniden ilişkilendirilebilme bu aşamanın; faklı kullanımlar arasındaki fonksiyonel ilişkinin en iyi şekilde düzenlemesi, yerleşim problemlerini çözümü, etkin bir sirkülasyon ağının oluşturulması, ve kullanımların nerelerde ve nasıl daha yaralarlı olacağının çözümü gibi önemli aşamalarının kolaylıkla çözümünde etkilidir. Basit bir genelleme ile mekansal kalite, iklim etkisi, kabarmalar, çevrelemeler, gölgelendirmeler, eğimler veya şevler bu fonksiyonel konsept aşamasında keşfedilmektedir.

·         Konsept grafiksel sembolleri herhangi bir ölçeğe kolaylıkla adapte edilebilmektedir. Bir konut birimi için yapılmış bir çizim aşağıda görülmektedir.
Kaynak: 

Reid, Grant W. 2007.  From Concept to Form in Landscape Design, 2nd Edition, ISBN: 978-0-470-11231-1, 256 pages

Arş.Gör. Ekin Oktay tarafından çevrilmiştir.

Konsept plan aşamasında mekanlar ve tasarım unsurları kağıt üzerine b tasarım faktörleri göz önünde bulundurularak yerleştirilir.
Tasarım faktörleri:
Ölçü,
Konum,
Oran,
Genel form,
İç bölünme,
Kenarlar,
Dolaşım (sirkülasyon),
Manzaralar,
Odak noktaları,
Yükseklik değişimleri,



Etiket:

1 yorum: