PEYZAJ TASARIMININ TEMEL İLKELERİ.24.09.2014
1.Tekrar: Peyzaj tasarımında bir objenin
(bitki, bank, aydınlatma elemanı vb.) birden fazla, aynı ya da benzer bir
şekilde kullanılmasına “tekrar” denir. Objeler, sürekli yada kesilerek belirli
aralıklarla tasarımda yea alabilir. Tasarımlarda yer alan çizim, form ve
şekillerin ölçü, biçim, renk, doku, aralık ve yön gibi özelliklerin tümüyle aynı
olarak tekrarlanması “tam tekrar” olarak adlandırılır. Tasarım ögelerinin ölçü,
biçim, renk ve dokularının aynı, fakat aralık ve yönlerinin farklı düzenlenmesi
tasarımda “tekrar” olarak bilinir.
Tasarım ögeleri arasında ölçü, biçim, renk, doku, aralık ve yönlerinde
küçük değişikliklerin yapılması “değişken tekrar”dır.
Aralıklı Tekrar: Monotonluğu önlemek ve tasarımın
çekiciliğini sağlamak adına tasarımda birleştirici ve bütünlük yaratacak bir
şekilde tekrarın belirli aralıklarla yapılmasına “aralıklı tekrar” denilir.
Aralıklı tekrar, gerekli yerde ve yeterli ölçüde kullanılmalıdır. Fazlası
monotonluk yaratabilir.
2.Denge: Tasarımın sağlam bir temele oturtulması denge
ilkesiyle sağlanabilir. Bu nedenle ortaya çıkan sonuçların stabil, dengeli ve
yerleşmişlik algısını yaratması, başarılı çalışmanın ilk adımlarından biridir.
Algılanmada denge etkisi uyandıran elemanların renk ve şekilden çok, kitle ve
ölçüleri tasarımda önemli rol oynar. Renk ve form doğru kullanıldığında denge
kuvvetlenir.
Tasarımda objelerin doku, renk, yön, aralık ve ölçü gibi düzen sağlayıcı
denge elemanları önemli rol oynar. Bir tasarımda denge unsuru gözetilmediği
takdirde ürün beklenen etkiyi yaratamaz. Burada sözü edilen denge, tasarımı
oluşturan hareketli unsurların belirlenen düzlem üzerindeki dengeli dağılımıdır.
Bir tasarımda iki farklı denge sistemi kullanılabilir: Simetrik ve Asimetrik
denge.
Simetrik denge: Tasarımda yatay, düşey ya da eğik
bir eksene göre objelerin belirli aralık ve mesafede düzenlenmesine “simetrik
denge” denir. Resmiyetin, otoritenin vurgulanacağı tasarımlarda tercih edilir.
Diğer yandan simetri, dürüstlüğün ve saygınlığın psikolojik simgesi olarak değerlendirilmektedir.
Simetrik dengenin somut örneklerini doğada sık sık görürüz. Örneğin insan
gövdesi ve insan yüzü simetrinin en yakınımızdaki örnekleridir. Kitap, dergi,
broşür gibi çok sayfalı basılı materyallerde de simetrik denge uygulamalarına
çok sık rastlarız.
Simetri, dengeli parçalar, dengeli alanlar, aşağı yukarı aynı boyda
sağ, sol, alt ve üst boşluklar demektir. Simetrik düzenlemeler günümüzün geleneksel
peyzaj tasarım uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Asimetrik denge: Tasarımda sağlanan denge, kolay
uygulanabilen belirli formdaki şekillerin bir system içinde düzenlenmesiyle “asimetrik
denge” oluşturulur. Birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olmayan görsel unsurlar
arasında dinamik bir denge ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele
alınmaktadır. Simetrik dengede olduğu gibi asimetrik dengede de bir optik
ağırlık merkezi vardır. Ama bu merkez geometrik merkezden farklı bir
konumdadır. Asimetride, büyük alan küçük alanı, büyük görsel öge küçük görsel
öğeyi ezer ancak tasarımda yine de bir bütünlük hâkimdir. Simetri de asimetri
de olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Muhafazakâr ve sakin bir imaj
için simetriyi; çağdaş ve genç bir imaj için asimetriyi seçilmelidir. Simetride
düzen ve kural, asimetride ise rastlantı ve keyfilik egemendir. Simetri;
katılık ve sınırlılığı, asimetri ise hayatı, eğlenceyi ve özgürlüğü simgeler.
Bütün bu söylenenlere rağmen, hiçbir tasarım ilkesi kesin bir kural niteliğinde
değildir. Tasarımcı, gerektiği hallerde optik dengelerle oynayarak ilgi çekmeye
çalışabilir. Ancak bu bilinçli bir seçim olmalıdır.
Peyzaj tasarımlarında matematiksel kesinlikte formal, simetrik bir denge
yerine doğaya doğala ait olan informal, asimetrik bir dengenin bulunduğu düzen
ve kompozisyonun oldukça zor olabilmektir. Asimetrik tasarım, ustaca bir düzen,
naturalistic bir çalışmadır.Nitekim tasarımdaki simetrik olmayan bir denge
orjinal ve yaratıcıdır. Çünkü asimetrik bir denge, formal simetrik bir
çalışmadan daha doğal olmaktadır. Doğal çevrede bunun pekçok örneklerini görmek
mümkündür.
3.Zıtlık:Tasarımda yer alan objeler arasında
herhangi bir ortak ya da benzer olmayan niteliklerin bulunması “zıtlık” ilkesi
olarak tanımlanır. Tasarımda obje ve fikirlerin kuvvetlendirilmesi ya da olduğundan
daha kuvvetli olarak sunulması birbirine zıt elemanların birlikte kullanılması ile sağlanabilir. Zıt
elemanlar arasında görsel bir ilgi kurmak zordur.Tasarımda zıtlık dağınıklık ve
uyumsuzluk yaratırken, görsel algıda uyarıcı bir etki yaratır. Bu tasarım ürününün
canlı ve ilgi çekici olmasını sağlar.
4. Uyumlaştırma: Tasarım içinde birbiri ile zıt iki
ucun bağlanması, birleştirilmesi ya da bunlar arasında köprü kurulmasına
uyumlaştırma denir. Birleşme bir merkez, bir eksen üzerinde ya da çevresel olabilir. Uyumlaştırma yapılırken
dikkat edilmesi gereken konular vardır.
Uyum sağlanacak iki ya dad aha fazla uç arasında doku farklılığı varsa,
her kademe, doku sıra düzeni içinde ara kademeler teşkil edecek şekilde
düzenlenmelidir.Uçları ya da bağlama ve birleşim noktaları arasındaki renk
tonları, belirli kademeler ile değişime uğrayabilir. Bu amaçla, uçlar arasında
bulunan zıtlığın düzenli bir şekilde uyuşumun sağlanmasına çalışılmalıdır.
Peyzaj tasarımlarında sağlanması gereken uyum için, kullanılacak material
çeşidine sadeliğe yönelmek gerekir. Bunu sağlamak içiin, amacı dominant hale getiren
bir tasarım önerilmelidir. Ayrıca birbirleriyle ilgili bir bütünün parçaları,
ana fikir ve amacı tamamlayıcı elemanlar olarak projede yer almalıdır.Bunu
yaparken kullanılan formal ve sade şekiller tasarımda uyum sağlamayı
kolaylaştırır.
Peyzaj tasarım çalışmalarında özellikle mekanların birinden diğerine
geçişlerde, şekilde, renkte ve ölçüde olan değişimlerin belirli oranlarda
benzerliklerinin kullanılması uyum sağlamayı kolaylaştırı. Göze batıcı zıtlıklardan
kaçınma ve birbirlerine benzerliklerin tekrarından uzaklaşma ise tasarımda uyum
elde etmenin esaslarını oluşturu.
5.Orantı ve Görsel Hiyerarşi
(Egemenlik): Tasarımlarda
yer alan objelerin ya da formların bir başka obje ya da forma karşı görsel
algılamada baskın duruma getirlmesine, üstünlük göstermesine “egemenlik” denir.
Tasarım içinde bir form ya da bir objenin kendisi ya da bir bölgesi diğer bir
objeye gore belirli bir oranda egemenlik algısı verebilir.
İki ya da daha çok sayıda görsel unsur, tasarım yüzeyinde birleştirilirken
mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların
orantısal ilişkilerinde değişken yapılar kurmaya çalışır. Çünkü genişliğin
uzunluğa, renkli olanın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu
tasarımlar, tekdüze görünürler.
Görsel hiyerarşi, tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel
unsurların ölçülenmesi anlamına gelir.
Boyut dışında renk tonlarını (açıklık, koyuluk) kullanarak ya da
unsurları uzak yakın konumlandırarak da görsel hiyerarşi yaratılabilir. Hatta
bazen hiyerarşik yapı içindeki unsurlar çatıştırılarak hareketli tasarımlar
elde edilebilir. Örneğin görsel unsurlardan biri boyutuyla, diğeri rengiyle ön
plana çıkarılabilir.
6.Birlik: Tasarım içinde yer alan obje ve
mekanların dengeli bir bütünlük sağlamasına “birlik” denir. Tasarımda birlik
hareketli ve hareketsiz ya da fikir ve anlam birliğ olarak farklı şekillerde
olur.
Peyzaj tasrımlarında yer alan elemanların birbirini tamamlayarak, bir
bütün halinde düzenlenmesi birliği oluşturur. Peyzaj tasarımlarının amacı
zihinde oluşan bir düşünceyi birbirine bağlayan elemanlar topluluğu olarak
şekillendirmektir. Bu yaklaşım, peyzaja ait ögelerin mekan içinde toplanmasına
ve algılayıcının bu yöne ilgisini yoğunlaştırmasına götürür. Tasarımdaki
değişik karakterdeki objelerin özellikler yönünden birbirlerini tamamlamaları
sağlanabilmelidir. Çünkü birlik, tasarımda yer alacak canlı ve cansız elemanın
form, doku, renk gibi özellikler yönünden benzerliğini sağlanmasına bağlıdır.
7.Uygunluk:Tasarımda yer alan obje ve
elemanların bir uygunluk dizisi içinde yerleşmesi, mükemmel ve eksiksiz bir
düzeninin ya da organizasyonun ifadesidir. Çeşitli tasarım çalışmalarında
materyalde, üslupta, yerleşme yoğunluğu ve formunda, mekan ölçülerinde kitle,
şekil ve renkteki uyumluluk ise ahengin örneğidir.
Tasarımda uygunluk dört şekilde görülür. Bunlar fiziksel, hizmet, biçim
ve üslup uygunluğudur. Tasarım objelernin fiziksel yönden (ölçü, biçim, doku,
yön ve aralık) birbiriyle olan benzerliği uyumluluğu artırır.
Tasarım içinde yer alan ögeler fiziksel olarak birbirlerine
benzemedikleri halde, kullanış yönünden birbirlerini tamamlayarak yanyana
geldiklerinde yadırganmayan bir uygunluk oluşturabilirler. Nitekim bir
fonksiyonu yerine getirmede elemanlar arası uyumluluk olmalıdır. Hizmet
fonksiyonunun bulunmadığı durumlarda ise biçim ve şekil uyumluluğu da tasarım
içinde aranan bir özellik olabilir.
Bazı hallerde objeler ya da formlar birbirleriyle hiçbir ilgi olmamasına
rağman biçim bakımından benzerliklere sahip olabilirler. Benzerliklerin
sağladığı uyum ve çağrışımlarla kolayca hatırlanabilen uygunluklar, üslup
yoğunluğu olarak adlandırılır. Bu uygunlukta tasarım içindeki ögeler arasında
yakınlık ve birlik olmalıdır.
8.Devamlılık: Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde
belli ilkeler doğrultusunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca
değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulaşır. Göz, alışkanlık gereği
soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri
dikey hareketlerine göre daha kıvrak ve hızlıdır. Ayrıca göz, büyükten küçüğe,
koyu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olandan alışılmış
olana doğru bir yol izler.
Göz, bir unsurdan diğerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa devamlılık sağlanmış demektir. Devamlılık, görsel unsurların boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzerlikler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Göz, bir unsurdan diğerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa devamlılık sağlanmış demektir. Devamlılık, görsel unsurların boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzerlikler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Tek bir tasarım içinde olduğu kadar, dizi oluşturan birçok tasarım
arasında da devamlılık sağlanabilir. Örneğin bir parkta bir dizi oluşturan yolarında,
bir bütünün parçaları olduğu izlenimi yaratmak için devamlılık sağlayan desenler
kullanılabilir. Parktaki her yol kenarında bankların ya da aydınlatmaların aynı
yerde kullanılması, aynı döşeme elemanının tercih edilmesi görsel devamlılığı
sağlar.
9.Bütünlük: Tasarım ilkeleri içinde belki
de en çok dikkat edilmesi gereken unsurdur. Bir tasarımda bulunan görsel
unsurlar bütünlük oluşturacak şekilde bir araya getirildiğinde etkili olurlar.
Aynı temel biçime, dokuya, boyuta, renge ya da duyguya sahip öğeler bir
tasarımda bütünlüğü oluştururlar. Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı
yöntemlere başvurabilir:
Bordür: Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük
sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir
tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler.
Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz
boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.
Eksen: Bir grafik tasarım yüzeyinde bütünlük
oluşturmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biri de eksen kullanmaktır. Bir
tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve
dikey eksenden oluşur.
Üç Nokta Yöntemi: Tasarımcılar, kompozisyon
yüzeyinde belirledikleri üç odak noktasını tasarımın bağımsız birimlerini
birbirine bağlayan unsurlar olarak kullanabilmektedir. Göz, bir yüzey üzerinde
yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleştirerek bir üçgen oluşturmakta ve
tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.
Vurgulama: Hangi görsel unsuru (başlık, metin ya da fotoğraf gibi) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre boyut büyütme, koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemleri denenebilir. Vurgulama, ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında gerçekleştirilecek bir yön, boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi zıtlığı ile gerçekleştirilebilir. Unutmaması gereken şey, bir tasarım yüzeyinde her şey aynı anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramının yok olacağıdır. Vurgulayıcı unsur, konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özelliklerine göre değişebilir.
Kaynak:
Uzun, G., 1990. Peyzaj Mimarlığında Temel Tasarım, Ç.Ü.Z.F. Yardımcı ders kitabı No:9, Adana.
Bahadır, M. 2014. http://ideas.tc/grafik-tasarimin-temel-ilkeleri-ve-bilinmesi-gerekenler/ Erişim tarihi, 25. Eylül.2014.
Vurgulama: Hangi görsel unsuru (başlık, metin ya da fotoğraf gibi) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre boyut büyütme, koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemleri denenebilir. Vurgulama, ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında gerçekleştirilecek bir yön, boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi zıtlığı ile gerçekleştirilebilir. Unutmaması gereken şey, bir tasarım yüzeyinde her şey aynı anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramının yok olacağıdır. Vurgulayıcı unsur, konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özelliklerine göre değişebilir.
Kaynak:
Uzun, G., 1990. Peyzaj Mimarlığında Temel Tasarım, Ç.Ü.Z.F. Yardımcı ders kitabı No:9, Adana.
Bahadır, M. 2014. http://ideas.tc/grafik-tasarimin-temel-ilkeleri-ve-bilinmesi-gerekenler/ Erişim tarihi, 25. Eylül.2014.
0 yorum:
Yorum Gönder