11.05.2014
ÇOCUK VE PEYZAJ
Gelişmekte olan
ağaç ve doğa sevgisi çevre krizinin önemli bir bileşenidir. Ancak, doğayla olan
duygusal bağlar ve etkin bir çevresel eylem arasında bağlantı kurmak özellikle "sevgi"
ve "doğa" kavramlarının farklı kültürlerde çok farklı anlamlar
içerdiği düşünüldüğünde her zaman kolay değildir (Crowley, 2011). Sevgi ve ağaç-orman-doğa
arasındaki bağlantı farklı yaş gruplarındaki bireyler söz konusu olduğunda da
farklı anlamlar içerebilmektedir. Sürdürülebilir kentlerde kentsel yeşil yönetimin
ortaya çıkmasıyla ağaçların kentlerdeki rolü de daha fazla önem kazanmıştır. Ağaçların
kentleri süsleyen elemanlar olarak görüldüğü eski anlayış kent ormanlarının
kentsel yeşil altyapıyı oluşturması anlayışına dönüşmüştür (Kirkpatrick, 2013).
Yapılan
araştırmalara göre kentlerde farklı ağaç türleri için çeşitli tercihler söz
konusudur (Fraser ve Kenney, 2000; Iles
ve Vold, 2003; Kirkpatrick et. al., 2012; Pearce et. al., 2013; Summit ve
Summer, 1999; Kirkpatrick, 2013.) . Ağaçların öneminden bahsederken, ağaçların
doğasının algılanmasında da bir çeşitlilik söz konusudur (Kirkpatric et. al.,
2011; Kirkpatrick et. al., 2012; Kitchen, 2012; Lohr, et. al., 2004). Kentliler
ağaçları kendi aralarında ağırlıklı olarak, kutsal, faydalı, dekoratif veya
tehlikeli olarak değerlendirirken, pek çoğu onlara kayıtsız kalmakta, bazıları
da onların yanlış yerde yetiştiğini düşünmektedirler. Literatürde ağaç ve
ormana karşı algıda daha çok yetişkinlere ve uzmanlara yönelik çalışmalara
rastlanmakla birlikte, özellikle Türkiye’de çocukların ağaç algısı ile ilgili çok
az çalışma vardır.
Yaşadığı çevre
koşulları, çocuğun gelişimi üzerinde olumlu ya da olumsuz etkilere sahiptir.
Çocuklar günlerinin büyük bir kısmını eğitim kurumlarında geçirmektedir. Bu
süre özel okullarda eğitim gören çocuklar için daha da uzun olabilmektedir. Bu
nedenle okul çevrelerinin öğrencilerin psikolojilerini olumlu yönde etkileyecek
ve sağlıklı gelişimine katkı sağlayacak nitelikte olması son derece önemlidir. Howard
(2007)’ye göre çocuklar çiçekleri, bitkileri ve dış mekânı sever. Doğa
sevgisinin gelişimi erken yaşlarda başlar ve çocukların doğal dünyayı öğrenmesi,
koruması ve sorumluluk alması için onların zevkine göre tasarlanmış bir
bahçeden daha iyi bir yol yoktur.
Bilindiği gibi gelişim sürecinde çocuğun doğa ve çevresiyle olan
etkileşimi, yapay mekânlarda yapay unsurlarla olan etkileşiminden daha önemli
bir yere sahiptir. Çocukların gelişimleri ve
öğrenmeleri, doğal materyallerle doğrudan deneyim yaşamaları sayesinde
olağanüstü arttırılabilmektedir (Lascarides & Hinitz, 2000). Çocukların
doğaya olan ihtiyaçları bedensel ve zihinsel olarak son derece fazladır. Doğal mekânlarda
daha fazla vakit geçiren bireyler daha sağlıklı, daha etkin ve daha
üretkendirler. Yaşamlarını yapay mekânlar üzerine kurulmuş alanlarda geçiren
çocukların doğaya karşı duyarsızlaşması da kaçınılmazdır. Bu çocukların
geleceğin büyükleri olduklarında gelecek nesiller için daha yaşanabilir çevre
oluşturmada alacakları kararlarda, çocukluklarında yaşadıkları mekânların
etkisinin olacağı düşüncesi bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır.
Doğal çevrenin
içinde yapılan eğitimde, çocuklar doğayla birebir etkileşimde bulunur, yaparak
ve yaşayarak bilgiler edinir. Bu şekilde çocukların, doğal çevreleriyle birebir
etkileşime girerek (çamurda oynama, kuş besleme vb) çevrelerine karşı daha
olumlu tutumlar geliştirmeleri sağlanır (National Curriculum Council,1990). Çocukların
çevresel tutumları birçok değişken tarafından etkilenmektedir. Garvey (1990),
çocukların çevresel tutumlarıyla, çocukların evlerindeki ve oyun alanlarındaki
bitkilerle olan geçmiş deneyimleri arasında bir ilişki olup olmadığını
araştırmış ve sonuçta arada pozitif yönde bir ilişki olduğunu belirlemiştir.
Çocukların çevreyi nasıl öğrendikleri göz önünde bulundurulduğunda çocuğa
doğayla doğrudan deneyimler sağlayan öğrenme ortamları oluşturulabilir (Castle,
1996). Çocuğun etkileşime girdiği her çevre onun tutum oluşumunda etkilidir.
Türkiye’de açık
ve yeşil alanların beton yapılara, dershanelerin özel okullara dönüştüğü bir
süreç yaşanmaktadır. Dolayısıyla
çocuklarımızın eğitim ve öğretimi için bahçesi olmayan, kalabalık işyerleri ve
büyük caddelerin çevrelediği, apartmandan okula dönüştürülmüş binalar giderek
yaygınlaşacaktır. Çocukların eğitim ve öğretim kadar, oyun oynamaları ve
çevreye karşı duyarlıklarını arttırıcı okul bahçelerine de ihtiyacı vardır.
Özel eğitim ve öğretim kurumları kar amacı güden kurumlar olmakla birlikte,
çocuklar ve geleceğimiz üzerinden rant sağlamak için asgari koşulları sağlayan,
bahçesiz süslü görünüşlü binaları bize sunarken, çocuklarımızı tatmin edemeyeceklerdir.
Bütün çocuklarımızın en güzel bahçelerde oyun oynamaya ve ders yapmaya hakkı
vardır. Velilerin ya da çocukların bu konudaki farkındalıkları yeterli olmasa
bile devlet kurum ve kuruluşları bu konu ile ilgili yasal düzenlemeleri yapmalı
ve gerekli yaptırım ve denetlemeleri sağlamalıdır. İlköğretim okullarının
bahçeleri mahalle ve kent parkları ile doğrudan ilişkilendirilerek, çocukların
bu alanlardan yararlanma olanakları sağlanabilir. Bu parklarda çocukların
eğitim öğretim süresince ihtiyaçları göz önünde bulundurularak çeşitli
düzenlemeler yapılabilir. Öğrencilerin kullanımı ile genel kullanım açısından
zamansal düzenlemeler yapılarak çeşitli güvenlik önlemleriyle dışarıdan
gelebilecek olumsuzluklar engellenebilir. Yerel yönetimler, okul yönetimleri,
semt halkı ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği ve karşılıklı anlayış
içinde parkların fonksiyonları artırılarak daha yararlı amaçlara hizmet etmesi sağlanabilir.
Davis’in (1998)
vurguladığı gibi toplumların en önemli görevlerinden biri yeni yetişen
nesillerine hali hazırdaki gidişatı gözden geçirmek ve değiştirmek için gerekli
tutum, değer, bilgi ve beceriyi kazandırmak aynı zamanda sağlıklı, adaletli,
güçlendirilebilir bir gelecek sunmaktır.
Afet İnan’ın anılarında bahsettiği ulu önderimizin ağaç sevgisi ve tek
bir ağacı korumak için aldığı tedbirler, başkentimizde onun yüreğiyle
diktirdiği ağaçları korumaları açısından bu günün yöneticilerine örnek olmalıdır
(İnan, 1959).
Unutulmamalıdır
ki, Enver Gülşen’in dediği gibi mekânların
da insanlar gibi ruhu vardır (Anonim, 2013). Sadece taştan ve betondan oluşan mekânlar
ruhsuz bir insan gibidirler. Sevgiden, merhametten, iç güzelliğinden yoksun bir
insan. Bu mekânlar çevrelerindekilere bir şey sunamadığı gibi pek çok olumlu
duyguyu da alıp götürürler. Bizlerin kanatları
altında büyümeye çalışan yarının büyükleri çocuklarımıza yaşayan, canlı ve en
güzel mekânları oluşturmak, okul çevresi ve okul bahçesi peyzajları ile ilgili
evrensel standartları ülkemiz için de yasa ve yönetmelikler güvencesi altında
uygulanabilir kılmak görevimizdir. Çocukların bizlerin onlara sunduklarına
itiraz etme gibi bir becerileri şimdilik yok. Gelecekte yaşanmaz bir çevre
içinde yaşamak zorunda kaldıklarında bizlere kızmak için belki de hiçbir farkındalıkları
olmayacak. Onların gelecekteki itirazlarını biz duymazsak kimse duymaz. Oluşturduğumuz
mekânların ruhu, çocuklarımızın ruhuna bir sağaltıcı olarak eşlik etmeli; öğrenilen
bilginin ve kazanılan deneyimlerle mekânın ilişkisi, birbirinden ayrılamayacak
bir huzur deneyimi oluşturabilmelidir.
KAYNAKLAR
Anonim, 2013. http://envergulsen.wordpress.com/2013/04/09/mekanlarin-ruhu-ve-emek-sinemasi-meselesi/ Erişim Tarihi: (08/01/2014)
Anonim,
2014. http://www.panoramio.com/photo/9445198 Erişim Tarihi: (25/03/2014)
Castle,
A. M., 1996. Children’s Exposure to the Natural Environmental as Related to
Their Environmental Attitudes, Master’s Thesis. Michagen State University
Department of Family And Child Ecology, p. 15.
Davis, J.,
1998. Young children, environmental education, and the future. Early Childhood
Education Journal, 26(2),117-123
Derr,
V., 2001. Growing up in the Hispano homeland: the interplay of nature, family,
culture and community in shaping children’s experiences and sense of place.
Doctoral Dissertation, School of Forestry and Environmental Studies, Yale Uni.,
New Haven.
Fjortoft,
I., 2004. Landscape as playscape: the effects of natural environments on
children’s play and motor development. Children Youth and Environments 14,
23–44.
Fraser, E.
D. & Kenney, W. A., 2000. Cultural
background and landscape history
as factors affecting perceptions.
Journal of Arboriculture, 26,
106–113.
Grahn,
P., 1996. Wild nature makes children healthy. Swedish Building Research 4,
16–18.
Hovard, E. L. 2007. Children’s Garden. Westholme Publishing, ISBN
10:1-59416040-6 ISBN 13:978-1-59416-040-0, Yardly, Pennsylvania, p. 80.
İnan, A., 1959. Atatürk'ten Hatıralar, İş Bankası Yayınları.
Iles, J.,
& Vold, A. M., 2003. Landscape tree cultivar
preferences in Iowa, U.S. Journal of Arboriculture, 29, 331-336.
Kaplan, R. & Kaplan, S. (1989) The experience of nature: A psychological perspective. Cambridge University Press, Cambridge.
Kellert,
S., 2002. Experiencing nature: affective, cognitive, and evaluative development
in children. In: Kahn, P., Kellert, S. (Ed.), Children and Nature:
psychological, sociocultural and evolutionary investigations, pp. 117–151.
Kirkpatrick,
J. B., Daniels, G. D., Zagorski, T., 2007. Explaining variation
in front gardens between suburbs of Hobart, Tasmania, Australia. Landscape
& Urban Planning, 79, 314–322.
Kirkpatrick,
J. B., Daniels, G. D., & Davison, A., 2011.
Temporal and spatial
variation in garden and
street trees in
six eastern Australian
cities. Landscape & Urban Planning,
101, 244–252.
Kirkpatrick,
J. B., Davison, A., & Daniels, G. D., 2012.
Resident attitudes towards trees
influence the planting
and removal of
different types of trees in
eastern Australian cities.
Landscape & Urban Planning, 107, 147–158.
Kirkpatrick,
J. B., Davison, A., & Daniels, G. D., 2013. Sinners, scapegoats or fashion victims? Understanding the deaths of trees in the
green city. Geoforum, 48,165-176.
Kitchen, L.,
2012. Are trees always ‘good’? Urban
political ecology and
environmental justice in
the valleys of
South Wales. International Journal of Urban & Regional
Research, http://dx.doi.org/10.1111/j.1468-2427.2012.01138.x
Konijnendijk,
C. C., Ricard, R. M., Kenney, A., & Randrup, T. B., 2006. Defining urban forestry-A comparative perspective
of North America and Europe. Urban Forestry & Urban Greening, 4, 93-103.
Lascarides, V. C., Hinitz, B. F., 2000. History of early childhood
education. Falmer Pres: New York.
Lohr,
V. I., Pearson-Mims, C. H., Tarnai, J., & Dillman, D., 2004. How
urban residents rate and rank
the benefits and
problems associated with
trees in cities.
Journal of Arboriculture, 30, 28-35.
National
Curriculum Council, 1990. Curriculum Guidance. Environmental Education, York.
O’Brien,
L, Murray, R., 2007. Forest School and
its impacts on young children: Case studies in Britain, Urban Forestry &
Urban Greening 6 (2007) 249–265
Pearce,
L., Kirkpatrick, J. B., Davison, A., 2013.
Using size class distributions of species to deduce the compositional
dynamics of the private urban forest. Arboriculture & Urban Forestry, 39,
74-84.
Summit,
J., & Sommer, R.,1999. Further studies of preferred tree shapes. Environment
& Behaviour, 31, 550-576.
Sobel,
D., 1993. Children’s Special Places: Exploring the Role of Forts, Dens and Bush
Houses in Middle Childhood.Zephyr Press, Tuscon.
Taylor,
A. F., Wiley, A., Kuo, F. E., Sullivan, W. C., 1998. Growing up in the inner city:
green spaces as places to grow. Environment and Behaviour 30, 3-27.
Ulrich,
G. et al., 2003. “Chapter 5: Moralizing Trees: Anthropomorphism and Identity in
Chil- dren’s Relationships to Nature.” Identity and the Natural Environment:
The Psychological Sig- nificance of Nature. MIT Press: Cambridge, MA.
Ward
Thompson, C., Aspinall, P., Bell, S., Findlay, C., 2002. Open Space and Social
Inclusion: Local Woodland Use in Central Scotland. Openspace Research
Information Note, Edinburgh.60, 59‐72.
Garvey,
C., 1990. Play: The Developing Child Series. Harvard Uni. Press:
Cambridge, MA.
Google
map., 2014. https://www.google.com/maps/@37.0625,-95.677068,4z Erişim Tarihi:
1. Mart 2014
0 yorum:
Yorum Gönder