28.Mayıs.2014
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Nâzım HİKMET
Cem Karaca şarkısı sayesinde tanıştım bu şiirle. Çok
severim. Bu şarkıdan dolayı Ceviz Ağacı’nın ayrı bir yeri vardır bende. Gülhane
Parkı ise babamla çocukken gittim mi gitmedim mi yoksa sadece hayalimde
canlandırdığım hatıra taklidi yapan bir şey mi nedir bilemediğim bir park benim
için. Sanki aslanları görmüşüm gibi.
Yanımda babam var. Yoksa birinci sınıfta 10 kitaplık serinin dokuzuncusu
olduğunu hatırladığım “Cin Ali Hayvanat
Bahçesinde” kitabının zihnimde inanmak istediğim anılara katkısı mıdır?
Bilemiyorum. Çok da önemli değil zaten. Ama geçen yaz babamın yeni aldığı
bağdaki ceviz ağacından ailecek ceviz toplamak çok güzel gerçek bir anıydı.
Nedenini bilmediğim değişik duygularım var. Yakınlarımdan birilerinin ağaçlara
sahip olması bende garip bir heyecan yaratıyor. Özellikle bağda ceviz ağacı
olması beni müthiş derecede mutlu etti, gururlandırdı. Ama ceviz toplamak öyle
çok kolay bir iş değil. Bunu birkaç kişiyle yaparsanız daha da tehlikeli. Yere
düşmesini beklediğiniz cevizler kafanıza düştüğünde oldukça canınız yanıyor.
Toroslar'da genel bir kanı var; "Ceviz
ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür" denir.
Ceviz gölgesinde oturmak sakıncalı bulunur. Tabi ki kafanıza ceviz düştüğünde
ölmezsiniz, amaaaaa….
Ceviz ağacı (Latince adı: Juglans regia) sülfür gazı salgılar. Sülfür
gazı, havadaki diğer gazlardan daha ağır olduğu için dibe çöker ve cevizin
altında oturanı sersemletir. İşte büyük bir ihtimalle Toroslar'a has bu söz oradan geliyor. Halkta
yanlış bir kanı olarak yerleşmiş.
Aslında Sülfür gazının ozon tabakasını tamir
etme gibi mükemmel bir özelliği var. Sadece bu sebepten dolayı dünyadaki ceviz
ağacının sayısının artırılması gerekiyor. Bu konuda hepimizin daha duyarlı
olması dileğim. Peyzaj mimarları olarak bizlere de önemli bir görev düşüyor.
Daha çok ceviz ağacı, daha çok ceviz ağacı. daha çok ceviz ağacı. Tabi uygun
ekolojik koşullarda. Bitkiler konusunda daha çok bilgilenmeye ve duyarlı olmaya ihtiyacımız var. Cevizin insan vücuduna sağladığı faydaları saymakla
bitmez. O da ayrı bir yazı konusu.
Bir de tavsiye
etmeden geçemeyeceğim. Maymunluğum tututu yine. Daldan dala atlamasam olmaz. İstanbul Anadolu Yakası Koşuyolu’nda bir pastane var
Ceviz Ağacı adında. Bayılıyorum onların pastalarına ve hizmetine. İyi iş yapan
kazanıyor. Cevizin hakkını veriyor gerçekten. Teşekkür ederim güzel insanlar.
Güzel iş yapanlar. Teşekkürler kattığınız güzellikler, güzel tatlar için.
0 yorum:
Yorum Gönder